Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | karar veren | enactor n. |
General | karar veren | decreer n. |
General | karar veren | dominative adj. |
General | karar veren | doomful [obsolete] adj. |
General | karar veren | ordinant adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | karar veren kimse | adjudger n. |
General | karar veren kimse | determinator n. |
General | karar veren kimse | dijudicant n. |
General | karar veren kimse | disceptator [obsolete] n. |
General | kendi kendine karar veren | self determining adj. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | satın almaya karar veren kimse | requisitioner n. |
Law | ||
Law | mahkemeye hüküm verme yetkisi veren karar | special verdict n. |
Religious | ||
Religious | hristiyanların toplum ve yönetim faaliyetlerinde karar veren kutsal varlığa sahip olduğunu öne süren bir teori | dominionism n. |
Sport | ||
Sport | anlık tekrarları izleyerek karar veren saha dışı hakemi | video referee n. |
Sport | saha sporlarında oyun dışı topları, kural dışı atışları izleyip gerçekleşip gerçekleşmediklerine karar veren görevli | marker n. |
Modern Slang | ||
Modern Slang | duygularıyla hareket eden/karar veren | all up in his feelings adj. |